Avukat, üniversitelerin hukuk fakültesinden mezun olup, bulunduğu şehrin Baro’sunda avukatlık staj eğitimini tamamlayarak Baro’ya kaydolarak hukuki hizmet sunmak suretiyle kamu hizmeti ifa eden bir serbest meslek sahibidir.
Hukukumuzda kişileri Mahkemelerde ve İcra Dairelerinde herhangi bir kimse temsil edemez. Bir gerçek veya tüzel kişiyi Mahkemede sadece avukat temsil edebilir. Bu nedenle, kişi avukat dışında herhangi bir yakınına vekaletname vererek kendisini davada temsil ettiremez. Bu konuda avukatın tekel hakkı bulunmaktadır.
Avukatlık mesleği serbest olarak yapılabileceği gibi, bir kuruma, firmaya veya hukuk bürosuna bağlı olarak da ifa edilebilir.
Avukat, bir gerçek veya tüzel kişiyi, Mahkemelerde, Bölge Adliye Mahkemeleri’nde, Yargıtay’da, Bölge İdare Mahkemeleri’nde, Danıştay’da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde temsil edeceği gibi, İcra Dairelerinde, Tüketici Hakem Heyetlerinde, Noterlerde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü resmi kurum ve kuruluşunda temsil edebilmektedir.
Avukatlık Kanunu m. 1 hükmü, avukatlığı bir kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak tanımlamış olup, avukatın, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiğini belirtmiştir. Aynı kanunun m. 2 hükmüne göre avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu hüküm uyarınca, avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eden kişi olarak tanımlanmıştır.
Avukat, iş veya dava takibi yapabileceği gibi hukuki danışma, sözleşme hazırlanması gibi konularda da hizmet sunabilmektedir.
Avukatlar, Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye Barolar Birliği Meslek İlke Kuralları’na ve ilgili mevzuata tabi olarak görevlerini ifa ederler.